SOSYAL MEDYA VE GENÇLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
SÜREKLİ ONLİNE (ÇEVRİMİÇİ) NESİLLER
Sosyal medyanın en büyük sorunlarının başında kullanım dozunun ayarlanamıyor olması gelir. Gençler sosyal medyaya ve iletişim teknolojilerine daha fazla eğilimlidir. Artık genç kesim olarak sürekli online olmaya çalışıyoruz. Gençlerin kimi sosyal ağlar kimi de diğer online oyunlar ile birlikteliklerini online olarak sürdürüyor. Oysa bundan 10 sene öncesine baktığımızda insanların bu tür etkileşimleri sosyal ortamlarda yapılmaktaydı.
Sosyal ağlar denildiğinde ilk olarak akla en trend sosyal ağ olan 'FACEBOOK' geliyor. Hayatımızın içerisinde bir günde ' İlkokul arkadaşımızı bulmaya yarayan site! ' olarak giriş yapan bu en meşhur sosyal medya örneği. Sürekli online nesillerin meydana gelmesinde en etkin role sahip olan elemanımız yine bu site oluyor. Elbette gençlerin hepsi sosyal medyayı aynı amaçlar için kullanmıyor fakat istekler ve bir sosyal ağdan beklentiler hemen hemen gençlerin tümünde benzer özelliklere sahip.
BASED ON YOUTH WORK AND SOCİAL NETWORKİNG FİNAL raporunda (NYA 2008) verilen bilgilere göre,
Gençler günümüzdeki sosyal ağları çoğunlukla şu nedenler için kullanıyor.
- Arkadaşlar ile irtibatta olabilmek ve yeni arkadaşlar edinebilmek için
- Kendi düşüncelerini dile getirmek ve ilgi alanları hakkında paylaşımları arkadaşlarına yapmak için
- Toplumu veya kişiyi ilgilendiren etkileşimlerde bulunmak için
- Bilgiye ulaşmak ve resmi olmayan şekilde öğrenim yapmak için
- İlgi alanlarına dair grupları takip etmek ve kurmak için
PAYLAŞ BUTONUNUN GÜCÜ
Bundan 20 sene önce eğer bir video oluşturmak ve herkese paylaşmak istesek bu çok maliyetli bir iş olurdu. Tabii bu video yu oluşturmak için ekipman ve bu konuda bilgili kişiler olması gerekecekti. şimdi ise hayatımızda oldukça güçlü bir buton var. Bu butona biz ' Paylaşma Butonu ' diyoruz. Bu buton sayesinde işlerimiz çok daha kolaylaşıyor. Aslında bu çok büyük bir lütuf. Bunun sayesinde herkes istediği konudaki çalışmalarını anında milyonlarca insana sunma imkanına sahip oluyor.
Olumlu boyutları olan sosyal medya bir takım sorunları da beraberinde getiriyor.
Çocuk enerjisini yaşıtlarıyla oynayarak harcayamadığında internet ve çeşitli oyun konsolları kullanmaya başlar. Bu nedenle de çocuklar daha küçük yaşta bilgisayar oyunları ve sosyal medya takipçisi olan bireyler olur. Çocuk ailesiyle yeterince vakit geçiremediğinden sosyal medyada daha fazla vakit geçirmek ister.
Kendine çok fazla güveni olmayan, çevreleri ile ilişkileri iyi olmayan bireyler sosyal medya üzerinde yanlış davranışlar sergileyen gruplara yeltenir. Bu grupların gençlere etkisi büyüktür. Özellik döneminde yoğun olarak hissedilen yalnızlık hissi nedeniyle bu çocukların dünyalarına giren farklı gruplar onları kolayca etkileyebilir.
Çocukların ve gençlerin doğru bir sosyal medya takipçisi olması için ailelerin çocuklara sosyal açıdan gelişimini destekleyecek etkinliklere yönlendirmeleri doğru olacaktır.
Maalesef dünyada artık televizyonlar ailenin bir üyesi haline geldi. Bu sihirli kutu gençlerin ve çocukların sosyalleşme ve yeteneklerini geliştirmesinde önemli rol oyunuyor.
Sosyal medya çocukları bağımlı hale getiriyor ve yeteneklerini keşfetme ihtiyacını ve özgüven duygularını köreltiyor.
İranlı aile uzmanı Dr. Şerifi : ''Televizyonun bir diğer olumsuz yönü çocuk ve anne-baba arasındaki duygusal başları koparmasıdır.''
Daha fazla kar sağlamak için televizyonu bir araç olarak kullanan zihniyet, çeşitli programlarla insanda yeni istekler uyandırıyor. İnsanın beynine bu istekleri yerleştiren medya dünyası yarattıkları taleplere cevap verecek ürünlerle büyük gelir sağlıyor.
Sosyal iletişim araçlarının bir başka olumsuz yönü özellikle gençler arasında şiddet eğilimini tırmandırmasıdır. Aksiyon şiddet ve korku sahneleriyle yoğrulmuş filmler zamanla kişinin kafasına suç işleme düşüncesini aşılıyor. Sosyologlar televizyonda birbiri ile tartışan karı-koca programı seyreden daha çok saldırganlaştığını söylüyor.
Bazı ülkelerde okullarda işlenen katliamlar, gençlerin nasıl kendilerini aksiyon flminin başkahramanı olarak gördüklerinin en büyük delilidir. Filmde izlenilen sahneleri kendi iç dünyalarında yaşayan gençler bir müddet sonra hayal dünyasında yaşadığı kahramanlık oyununu gerçek dünyaya yansıtma eğilimine kapılır.